“Testisin (erkek yumurtalığı) kendisinin ayrıcalıklı bir bağışıklık bölgesine sahip olması gerekiyordu. Yani bunun anlamı bazen o bölgede bir ilacı özellikle hedeflemeniz zor olabilir. Testisin yerleşim şekli, vücudun sperm oluşturma için geliştirdiği yolun şekli o bölgeye edilecek müdahaleyi gerçekten sınırlamaktadır”.

“Farelerde yapılan deneylerde insanlara özgü olan birçok yan etki farelerde bazen olmamaktadır. Bu da fareler ile insanlar arasındaki farkı ortaya koymaktadır. Bu sebeple de yan etkiler konusunda kesin sorular ve cevaplar bulmak zordur. İnsanlarla ilgili olacak denemelerin neler göstereceğini görmek için sabırsızlanıyorum” diyor Mills.

[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]

Stanford’da Üroloji ve Erkek Kısırlığı Uzman Profesörü olan Dr. Michael Eisenberg, erkekler için doğum kontrol hapı oluşturmaktaki zorluğun bir kısmı üreme sisteminin doğru bölümünü hedeflemek olduğunu söylüyor.

Yaptığı açıklamada “Bir hedef bulmanız gerekiyor. Onu bir şekilde veya bir biçimde üreme sistemine özgü hale getirmek, gerçekten hedefin dışına çıkmadan herhangi bir yan etkisi olmamasını istiyorsunuz” diyor.

“Testisin (erkek yumurtalığı) kendisinin ayrıcalıklı bir bağışıklık bölgesine sahip olması gerekiyordu. Yani bunun anlamı bazen o bölgede bir ilacı özellikle hedeflemeniz zor olabilir. Testisin yerleşim şekli, vücudun sperm oluşturma için geliştirdiği yolun şekli o bölgeye edilecek müdahaleyi gerçekten sınırlamaktadır”.

“Farelerde yapılan deneylerde insanlara özgü olan birçok yan etki farelerde bazen olmamaktadır. Bu da fareler ile insanlar arasındaki farkı ortaya koymaktadır. Bu sebeple de yan etkiler konusunda kesin sorular ve cevaplar bulmak zordur. İnsanlarla ilgili olacak denemelerin neler göstereceğini görmek için sabırsızlanıyorum” diyor Mills.

[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]

Kadınlar için tüp ligasyonu (rahimdeki kan damarlarının cerrahi işleme alınması), vasektomiden çok daha az problemli olsa da cerrahi sterilizasyon prosedürlerinden geçmek için kadınlar ezici bir çoğunlukla erkeklerden daha fazla” dedi.

Kliniksel Çalışma Seçenekleri

Mevcut klinik denetlerde olan erkek doğum kontrol seçeneklerinin birçoğu, testosteron adı verilen erkek üreme hormonunu hedef almakta. Bu, depresyon, kilo alımı ve kolesterol düzeylerinde artış gibi çeşitli yan etkilere neden olabilmektedir.

Stanford’da Üroloji ve Erkek Kısırlığı Uzman Profesörü olan Dr. Michael Eisenberg, erkekler için doğum kontrol hapı oluşturmaktaki zorluğun bir kısmı üreme sisteminin doğru bölümünü hedeflemek olduğunu söylüyor.

Yaptığı açıklamada “Bir hedef bulmanız gerekiyor. Onu bir şekilde veya bir biçimde üreme sistemine özgü hale getirmek, gerçekten hedefin dışına çıkmadan herhangi bir yan etkisi olmamasını istiyorsunuz” diyor.

“Testisin (erkek yumurtalığı) kendisinin ayrıcalıklı bir bağışıklık bölgesine sahip olması gerekiyordu. Yani bunun anlamı bazen o bölgede bir ilacı özellikle hedeflemeniz zor olabilir. Testisin yerleşim şekli, vücudun sperm oluşturma için geliştirdiği yolun şekli o bölgeye edilecek müdahaleyi gerçekten sınırlamaktadır”.

“Farelerde yapılan deneylerde insanlara özgü olan birçok yan etki farelerde bazen olmamaktadır. Bu da fareler ile insanlar arasındaki farkı ortaya koymaktadır. Bu sebeple de yan etkiler konusunda kesin sorular ve cevaplar bulmak zordur. İnsanlarla ilgili olacak denemelerin neler göstereceğini görmek için sabırsızlanıyorum” diyor Mills.

[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]

“Asıl engel en az yan etkiye sahip bir hapı bulmak ve erkeklerin de bu hapı kullanma konusunda kararlı olmaları. Güçlü bir bağa sahip ilişkilerde erkekler bu hapı kullanmaya hazır olacaktır ve bu sonucu büyük oranda olumlu yönde etkileyecektir. Ancak doğum kontrol sorumluluğunu üstlenme konusunda erkek cinsiyeti olarak sicilimiz mükemmel değil.

Kadınlar için tüp ligasyonu (rahimdeki kan damarlarının cerrahi işleme alınması), vasektomiden çok daha az problemli olsa da cerrahi sterilizasyon prosedürlerinden geçmek için kadınlar ezici bir çoğunlukla erkeklerden daha fazla” dedi.

Kliniksel Çalışma Seçenekleri

Mevcut klinik denetlerde olan erkek doğum kontrol seçeneklerinin birçoğu, testosteron adı verilen erkek üreme hormonunu hedef almakta. Bu, depresyon, kilo alımı ve kolesterol düzeylerinde artış gibi çeşitli yan etkilere neden olabilmektedir.

Stanford’da Üroloji ve Erkek Kısırlığı Uzman Profesörü olan Dr. Michael Eisenberg, erkekler için doğum kontrol hapı oluşturmaktaki zorluğun bir kısmı üreme sisteminin doğru bölümünü hedeflemek olduğunu söylüyor.

Yaptığı açıklamada “Bir hedef bulmanız gerekiyor. Onu bir şekilde veya bir biçimde üreme sistemine özgü hale getirmek, gerçekten hedefin dışına çıkmadan herhangi bir yan etkisi olmamasını istiyorsunuz” diyor.

“Testisin (erkek yumurtalığı) kendisinin ayrıcalıklı bir bağışıklık bölgesine sahip olması gerekiyordu. Yani bunun anlamı bazen o bölgede bir ilacı özellikle hedeflemeniz zor olabilir. Testisin yerleşim şekli, vücudun sperm oluşturma için geliştirdiği yolun şekli o bölgeye edilecek müdahaleyi gerçekten sınırlamaktadır”.

“Farelerde yapılan deneylerde insanlara özgü olan birçok yan etki farelerde bazen olmamaktadır. Bu da fareler ile insanlar arasındaki farkı ortaya koymaktadır. Bu sebeple de yan etkiler konusunda kesin sorular ve cevaplar bulmak zordur. İnsanlarla ilgili olacak denemelerin neler göstereceğini görmek için sabırsızlanıyorum” diyor Mills.

[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]

UCLA Erkek Kliniği Direktörü Dr. Jesse Mills verdiği demeçte; “Erkeklerde ya vasektomi ile spermi kaynağında kesmeniz ya da çıkış noktasını prezervatifle engellemeniz gerekmektedir” dedi.

Bir erkek doğum kontrol hapının mevcut olmamasının nedeni, yan etkilerden ve ilacı kullanma konusundaki kararsızlık sebebi sonucunda kaynaklandığını dile getiriyor.

“Asıl engel en az yan etkiye sahip bir hapı bulmak ve erkeklerin de bu hapı kullanma konusunda kararlı olmaları. Güçlü bir bağa sahip ilişkilerde erkekler bu hapı kullanmaya hazır olacaktır ve bu sonucu büyük oranda olumlu yönde etkileyecektir. Ancak doğum kontrol sorumluluğunu üstlenme konusunda erkek cinsiyeti olarak sicilimiz mükemmel değil.

Kadınlar için tüp ligasyonu (rahimdeki kan damarlarının cerrahi işleme alınması), vasektomiden çok daha az problemli olsa da cerrahi sterilizasyon prosedürlerinden geçmek için kadınlar ezici bir çoğunlukla erkeklerden daha fazla” dedi.

Kliniksel Çalışma Seçenekleri

Mevcut klinik denetlerde olan erkek doğum kontrol seçeneklerinin birçoğu, testosteron adı verilen erkek üreme hormonunu hedef almakta. Bu, depresyon, kilo alımı ve kolesterol düzeylerinde artış gibi çeşitli yan etkilere neden olabilmektedir.

Stanford’da Üroloji ve Erkek Kısırlığı Uzman Profesörü olan Dr. Michael Eisenberg, erkekler için doğum kontrol hapı oluşturmaktaki zorluğun bir kısmı üreme sisteminin doğru bölümünü hedeflemek olduğunu söylüyor.

Yaptığı açıklamada “Bir hedef bulmanız gerekiyor. Onu bir şekilde veya bir biçimde üreme sistemine özgü hale getirmek, gerçekten hedefin dışına çıkmadan herhangi bir yan etkisi olmamasını istiyorsunuz” diyor.

“Testisin (erkek yumurtalığı) kendisinin ayrıcalıklı bir bağışıklık bölgesine sahip olması gerekiyordu. Yani bunun anlamı bazen o bölgede bir ilacı özellikle hedeflemeniz zor olabilir. Testisin yerleşim şekli, vücudun sperm oluşturma için geliştirdiği yolun şekli o bölgeye edilecek müdahaleyi gerçekten sınırlamaktadır”.

“Farelerde yapılan deneylerde insanlara özgü olan birçok yan etki farelerde bazen olmamaktadır. Bu da fareler ile insanlar arasındaki farkı ortaya koymaktadır. Bu sebeple de yan etkiler konusunda kesin sorular ve cevaplar bulmak zordur. İnsanlarla ilgili olacak denemelerin neler göstereceğini görmek için sabırsızlanıyorum” diyor Mills.

[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]

Buna karşılık kadınlarda nakil (implant), RIA (Rahim içerisine yerleştirilen ve doğumu engelleyen kontrol cihazı), iğne, spiral ve hap dahil olmak üzere çok sayıda doğum kontrol seçeneği mevcuttur.

“Kadınlarda birçok doğum kontrol yöntemi var. Çünkü kadın üreme sisteminde yumurta salınımını veya sperm transferini engellemek için daha fazla seçenek mevcut”.

UCLA Erkek Kliniği Direktörü Dr. Jesse Mills verdiği demeçte; “Erkeklerde ya vasektomi ile spermi kaynağında kesmeniz ya da çıkış noktasını prezervatifle engellemeniz gerekmektedir” dedi.

Bir erkek doğum kontrol hapının mevcut olmamasının nedeni, yan etkilerden ve ilacı kullanma konusundaki kararsızlık sebebi sonucunda kaynaklandığını dile getiriyor.

“Asıl engel en az yan etkiye sahip bir hapı bulmak ve erkeklerin de bu hapı kullanma konusunda kararlı olmaları. Güçlü bir bağa sahip ilişkilerde erkekler bu hapı kullanmaya hazır olacaktır ve bu sonucu büyük oranda olumlu yönde etkileyecektir. Ancak doğum kontrol sorumluluğunu üstlenme konusunda erkek cinsiyeti olarak sicilimiz mükemmel değil.

Kadınlar için tüp ligasyonu (rahimdeki kan damarlarının cerrahi işleme alınması), vasektomiden çok daha az problemli olsa da cerrahi sterilizasyon prosedürlerinden geçmek için kadınlar ezici bir çoğunlukla erkeklerden daha fazla” dedi.

Kliniksel Çalışma Seçenekleri

Mevcut klinik denetlerde olan erkek doğum kontrol seçeneklerinin birçoğu, testosteron adı verilen erkek üreme hormonunu hedef almakta. Bu, depresyon, kilo alımı ve kolesterol düzeylerinde artış gibi çeşitli yan etkilere neden olabilmektedir.

Stanford’da Üroloji ve Erkek Kısırlığı Uzman Profesörü olan Dr. Michael Eisenberg, erkekler için doğum kontrol hapı oluşturmaktaki zorluğun bir kısmı üreme sisteminin doğru bölümünü hedeflemek olduğunu söylüyor.

Yaptığı açıklamada “Bir hedef bulmanız gerekiyor. Onu bir şekilde veya bir biçimde üreme sistemine özgü hale getirmek, gerçekten hedefin dışına çıkmadan herhangi bir yan etkisi olmamasını istiyorsunuz” diyor.

“Testisin (erkek yumurtalığı) kendisinin ayrıcalıklı bir bağışıklık bölgesine sahip olması gerekiyordu. Yani bunun anlamı bazen o bölgede bir ilacı özellikle hedeflemeniz zor olabilir. Testisin yerleşim şekli, vücudun sperm oluşturma için geliştirdiği yolun şekli o bölgeye edilecek müdahaleyi gerçekten sınırlamaktadır”.

“Farelerde yapılan deneylerde insanlara özgü olan birçok yan etki farelerde bazen olmamaktadır. Bu da fareler ile insanlar arasındaki farkı ortaya koymaktadır. Bu sebeple de yan etkiler konusunda kesin sorular ve cevaplar bulmak zordur. İnsanlarla ilgili olacak denemelerin neler göstereceğini görmek için sabırsızlanıyorum” diyor Mills.

[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]

“Yan etkilerden kaçınmak için hormonal olmayan bir erkek doğum kontrol yöntemi geliştirmek istedik” diye devam etti.

Çalışmalar Neyi Gösteriyor?

Amerika Kimya Derneği’nde sunulan araştırma, YCT529 adı verilen hormonal olmayan erkek doğum kontrol yönteminin, fareleri yan etkiler olmadan steril hale getirebildiğini buldu. Aynı fareler daha sonra diğer fareleri YCT529 almayı bıraktıktan sonra dört ile altı hafta sonra hamile bırakabildiler.

İlacın insanlar üzerindeki denemeleri 2022’den sonra gerçekleşmesi bekleniyor ancak, uzmanlar aynı sonuçların insanlarda kesin görülemeyeceğine de dikkat çekiyorlar.

 

Erkeklerin Başvuracağı Birkaç Seçenek

Mevcut durumda erkekler için doğum kontrol seçenekleri arasında prezervatif, vasektomi ve içe boşalmadan kaçınma mevcut.

Prezervatifler her zaman etkili olmadığı gibi tek kullanımlık olduğu da bilinmekte. Vasektomi ise cerrahi bir prosedürdür ve vasektominin tersine çevrilmesi pahalı olmaktadır. Bu her zaman işe yaramayabilir.

Buna karşılık kadınlarda nakil (implant), RIA (Rahim içerisine yerleştirilen ve doğumu engelleyen kontrol cihazı), iğne, spiral ve hap dahil olmak üzere çok sayıda doğum kontrol seçeneği mevcuttur.

“Kadınlarda birçok doğum kontrol yöntemi var. Çünkü kadın üreme sisteminde yumurta salınımını veya sperm transferini engellemek için daha fazla seçenek mevcut”.

UCLA Erkek Kliniği Direktörü Dr. Jesse Mills verdiği demeçte; “Erkeklerde ya vasektomi ile spermi kaynağında kesmeniz ya da çıkış noktasını prezervatifle engellemeniz gerekmektedir” dedi.

Bir erkek doğum kontrol hapının mevcut olmamasının nedeni, yan etkilerden ve ilacı kullanma konusundaki kararsızlık sebebi sonucunda kaynaklandığını dile getiriyor.

“Asıl engel en az yan etkiye sahip bir hapı bulmak ve erkeklerin de bu hapı kullanma konusunda kararlı olmaları. Güçlü bir bağa sahip ilişkilerde erkekler bu hapı kullanmaya hazır olacaktır ve bu sonucu büyük oranda olumlu yönde etkileyecektir. Ancak doğum kontrol sorumluluğunu üstlenme konusunda erkek cinsiyeti olarak sicilimiz mükemmel değil.

Kadınlar için tüp ligasyonu (rahimdeki kan damarlarının cerrahi işleme alınması), vasektomiden çok daha az problemli olsa da cerrahi sterilizasyon prosedürlerinden geçmek için kadınlar ezici bir çoğunlukla erkeklerden daha fazla” dedi.

Kliniksel Çalışma Seçenekleri

Mevcut klinik denetlerde olan erkek doğum kontrol seçeneklerinin birçoğu, testosteron adı verilen erkek üreme hormonunu hedef almakta. Bu, depresyon, kilo alımı ve kolesterol düzeylerinde artış gibi çeşitli yan etkilere neden olabilmektedir.

Stanford’da Üroloji ve Erkek Kısırlığı Uzman Profesörü olan Dr. Michael Eisenberg, erkekler için doğum kontrol hapı oluşturmaktaki zorluğun bir kısmı üreme sisteminin doğru bölümünü hedeflemek olduğunu söylüyor.

Yaptığı açıklamada “Bir hedef bulmanız gerekiyor. Onu bir şekilde veya bir biçimde üreme sistemine özgü hale getirmek, gerçekten hedefin dışına çıkmadan herhangi bir yan etkisi olmamasını istiyorsunuz” diyor.

“Testisin (erkek yumurtalığı) kendisinin ayrıcalıklı bir bağışıklık bölgesine sahip olması gerekiyordu. Yani bunun anlamı bazen o bölgede bir ilacı özellikle hedeflemeniz zor olabilir. Testisin yerleşim şekli, vücudun sperm oluşturma için geliştirdiği yolun şekli o bölgeye edilecek müdahaleyi gerçekten sınırlamaktadır”.

“Farelerde yapılan deneylerde insanlara özgü olan birçok yan etki farelerde bazen olmamaktadır. Bu da fareler ile insanlar arasındaki farkı ortaya koymaktadır. Bu sebeple de yan etkiler konusunda kesin sorular ve cevaplar bulmak zordur. İnsanlarla ilgili olacak denemelerin neler göstereceğini görmek için sabırsızlanıyorum” diyor Mills.

[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]

Minnesota Üniversitesi’nde araştırmacı ve yüksek lisans öğrencisi olan Abdullah Al Noman, bir basın açıklamasında “Bilim adamları on yıllardır etkili bir erkek doğum kontrol hapını geliştirmeye çalışıyorlar, ancak piyasada hala onaylanmış bir hap yok” dedi.

“Yan etkilerden kaçınmak için hormonal olmayan bir erkek doğum kontrol yöntemi geliştirmek istedik” diye devam etti.

Çalışmalar Neyi Gösteriyor?

Amerika Kimya Derneği’nde sunulan araştırma, YCT529 adı verilen hormonal olmayan erkek doğum kontrol yönteminin, fareleri yan etkiler olmadan steril hale getirebildiğini buldu. Aynı fareler daha sonra diğer fareleri YCT529 almayı bıraktıktan sonra dört ile altı hafta sonra hamile bırakabildiler.

İlacın insanlar üzerindeki denemeleri 2022’den sonra gerçekleşmesi bekleniyor ancak, uzmanlar aynı sonuçların insanlarda kesin görülemeyeceğine de dikkat çekiyorlar.

 

Erkeklerin Başvuracağı Birkaç Seçenek

Mevcut durumda erkekler için doğum kontrol seçenekleri arasında prezervatif, vasektomi ve içe boşalmadan kaçınma mevcut.

Prezervatifler her zaman etkili olmadığı gibi tek kullanımlık olduğu da bilinmekte. Vasektomi ise cerrahi bir prosedürdür ve vasektominin tersine çevrilmesi pahalı olmaktadır. Bu her zaman işe yaramayabilir.

Buna karşılık kadınlarda nakil (implant), RIA (Rahim içerisine yerleştirilen ve doğumu engelleyen kontrol cihazı), iğne, spiral ve hap dahil olmak üzere çok sayıda doğum kontrol seçeneği mevcuttur.

“Kadınlarda birçok doğum kontrol yöntemi var. Çünkü kadın üreme sisteminde yumurta salınımını veya sperm transferini engellemek için daha fazla seçenek mevcut”.

UCLA Erkek Kliniği Direktörü Dr. Jesse Mills verdiği demeçte; “Erkeklerde ya vasektomi ile spermi kaynağında kesmeniz ya da çıkış noktasını prezervatifle engellemeniz gerekmektedir” dedi.

Bir erkek doğum kontrol hapının mevcut olmamasının nedeni, yan etkilerden ve ilacı kullanma konusundaki kararsızlık sebebi sonucunda kaynaklandığını dile getiriyor.

“Asıl engel en az yan etkiye sahip bir hapı bulmak ve erkeklerin de bu hapı kullanma konusunda kararlı olmaları. Güçlü bir bağa sahip ilişkilerde erkekler bu hapı kullanmaya hazır olacaktır ve bu sonucu büyük oranda olumlu yönde etkileyecektir. Ancak doğum kontrol sorumluluğunu üstlenme konusunda erkek cinsiyeti olarak sicilimiz mükemmel değil.

Kadınlar için tüp ligasyonu (rahimdeki kan damarlarının cerrahi işleme alınması), vasektomiden çok daha az problemli olsa da cerrahi sterilizasyon prosedürlerinden geçmek için kadınlar ezici bir çoğunlukla erkeklerden daha fazla” dedi.

Kliniksel Çalışma Seçenekleri

Mevcut klinik denetlerde olan erkek doğum kontrol seçeneklerinin birçoğu, testosteron adı verilen erkek üreme hormonunu hedef almakta. Bu, depresyon, kilo alımı ve kolesterol düzeylerinde artış gibi çeşitli yan etkilere neden olabilmektedir.

Stanford’da Üroloji ve Erkek Kısırlığı Uzman Profesörü olan Dr. Michael Eisenberg, erkekler için doğum kontrol hapı oluşturmaktaki zorluğun bir kısmı üreme sisteminin doğru bölümünü hedeflemek olduğunu söylüyor.

Yaptığı açıklamada “Bir hedef bulmanız gerekiyor. Onu bir şekilde veya bir biçimde üreme sistemine özgü hale getirmek, gerçekten hedefin dışına çıkmadan herhangi bir yan etkisi olmamasını istiyorsunuz” diyor.

“Testisin (erkek yumurtalığı) kendisinin ayrıcalıklı bir bağışıklık bölgesine sahip olması gerekiyordu. Yani bunun anlamı bazen o bölgede bir ilacı özellikle hedeflemeniz zor olabilir. Testisin yerleşim şekli, vücudun sperm oluşturma için geliştirdiği yolun şekli o bölgeye edilecek müdahaleyi gerçekten sınırlamaktadır”.

“Farelerde yapılan deneylerde insanlara özgü olan birçok yan etki farelerde bazen olmamaktadır. Bu da fareler ile insanlar arasındaki farkı ortaya koymaktadır. Bu sebeple de yan etkiler konusunda kesin sorular ve cevaplar bulmak zordur. İnsanlarla ilgili olacak denemelerin neler göstereceğini görmek için sabırsızlanıyorum” diyor Mills.

[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]

Erkekler için hali hazırda mevcut olan doğum kontrol seçenekleri arasında prezervatif, döl yatağı ameliyatı (vasektomi) veya içe boşalmadan kaçınma bulunmakta.

İlaç için insan denemelerinin 2022’de başlaması beklenmekte.

Farelerde yapılan ön çalışmalar, bilim insanlarını erkekler için ilacı (hap), hormonal olmayan doğum kontrol yöntemi geliştirmeye bir daım daha yaklaştırabilir.

Araştırma Amerikan Kimya Derneği’nin toplantısında sunuldu ve farelerde, hormonal olmayan bir erkek doğrum kontrolünün hamileliği önlemede etkili olduğunu, belirgin yan etkiler üretmediğini açıkladı.

Minnesota Üniversitesi’nde araştırmacı ve yüksek lisans öğrencisi olan Abdullah Al Noman, bir basın açıklamasında “Bilim adamları on yıllardır etkili bir erkek doğum kontrol hapını geliştirmeye çalışıyorlar, ancak piyasada hala onaylanmış bir hap yok” dedi.

“Yan etkilerden kaçınmak için hormonal olmayan bir erkek doğum kontrol yöntemi geliştirmek istedik” diye devam etti.

Çalışmalar Neyi Gösteriyor?

Amerika Kimya Derneği’nde sunulan araştırma, YCT529 adı verilen hormonal olmayan erkek doğum kontrol yönteminin, fareleri yan etkiler olmadan steril hale getirebildiğini buldu. Aynı fareler daha sonra diğer fareleri YCT529 almayı bıraktıktan sonra dört ile altı hafta sonra hamile bırakabildiler.

İlacın insanlar üzerindeki denemeleri 2022’den sonra gerçekleşmesi bekleniyor ancak, uzmanlar aynı sonuçların insanlarda kesin görülemeyeceğine de dikkat çekiyorlar.

 

Erkeklerin Başvuracağı Birkaç Seçenek

Mevcut durumda erkekler için doğum kontrol seçenekleri arasında prezervatif, vasektomi ve içe boşalmadan kaçınma mevcut.

Prezervatifler her zaman etkili olmadığı gibi tek kullanımlık olduğu da bilinmekte. Vasektomi ise cerrahi bir prosedürdür ve vasektominin tersine çevrilmesi pahalı olmaktadır. Bu her zaman işe yaramayabilir.

Buna karşılık kadınlarda nakil (implant), RIA (Rahim içerisine yerleştirilen ve doğumu engelleyen kontrol cihazı), iğne, spiral ve hap dahil olmak üzere çok sayıda doğum kontrol seçeneği mevcuttur.

“Kadınlarda birçok doğum kontrol yöntemi var. Çünkü kadın üreme sisteminde yumurta salınımını veya sperm transferini engellemek için daha fazla seçenek mevcut”.

UCLA Erkek Kliniği Direktörü Dr. Jesse Mills verdiği demeçte; “Erkeklerde ya vasektomi ile spermi kaynağında kesmeniz ya da çıkış noktasını prezervatifle engellemeniz gerekmektedir” dedi.

Bir erkek doğum kontrol hapının mevcut olmamasının nedeni, yan etkilerden ve ilacı kullanma konusundaki kararsızlık sebebi sonucunda kaynaklandığını dile getiriyor.

“Asıl engel en az yan etkiye sahip bir hapı bulmak ve erkeklerin de bu hapı kullanma konusunda kararlı olmaları. Güçlü bir bağa sahip ilişkilerde erkekler bu hapı kullanmaya hazır olacaktır ve bu sonucu büyük oranda olumlu yönde etkileyecektir. Ancak doğum kontrol sorumluluğunu üstlenme konusunda erkek cinsiyeti olarak sicilimiz mükemmel değil.

Kadınlar için tüp ligasyonu (rahimdeki kan damarlarının cerrahi işleme alınması), vasektomiden çok daha az problemli olsa da cerrahi sterilizasyon prosedürlerinden geçmek için kadınlar ezici bir çoğunlukla erkeklerden daha fazla” dedi.

Kliniksel Çalışma Seçenekleri

Mevcut klinik denetlerde olan erkek doğum kontrol seçeneklerinin birçoğu, testosteron adı verilen erkek üreme hormonunu hedef almakta. Bu, depresyon, kilo alımı ve kolesterol düzeylerinde artış gibi çeşitli yan etkilere neden olabilmektedir.

Stanford’da Üroloji ve Erkek Kısırlığı Uzman Profesörü olan Dr. Michael Eisenberg, erkekler için doğum kontrol hapı oluşturmaktaki zorluğun bir kısmı üreme sisteminin doğru bölümünü hedeflemek olduğunu söylüyor.

Yaptığı açıklamada “Bir hedef bulmanız gerekiyor. Onu bir şekilde veya bir biçimde üreme sistemine özgü hale getirmek, gerçekten hedefin dışına çıkmadan herhangi bir yan etkisi olmamasını istiyorsunuz” diyor.

“Testisin (erkek yumurtalığı) kendisinin ayrıcalıklı bir bağışıklık bölgesine sahip olması gerekiyordu. Yani bunun anlamı bazen o bölgede bir ilacı özellikle hedeflemeniz zor olabilir. Testisin yerleşim şekli, vücudun sperm oluşturma için geliştirdiği yolun şekli o bölgeye edilecek müdahaleyi gerçekten sınırlamaktadır”.

“Farelerde yapılan deneylerde insanlara özgü olan birçok yan etki farelerde bazen olmamaktadır. Bu da fareler ile insanlar arasındaki farkı ortaya koymaktadır. Bu sebeple de yan etkiler konusunda kesin sorular ve cevaplar bulmak zordur. İnsanlarla ilgili olacak denemelerin neler göstereceğini görmek için sabırsızlanıyorum” diyor Mills.

[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]

Bilim adamları potansiyel olarak erkekler için hormonal olmayan bir doğum kontrol hapı geliştirmede ilerleme kaydettikleri belirtildi.

Farelerde yapılan yeni deneyler sonucunda oral bir erkek doğum kontrol hapının (kontraseptif) hamileliği önlemede etkili olduğunu ve büyük yan etkiler üretmediğini ortaya çıkardı.

Erkekler için hali hazırda mevcut olan doğum kontrol seçenekleri arasında prezervatif, döl yatağı ameliyatı (vasektomi) veya içe boşalmadan kaçınma bulunmakta.

İlaç için insan denemelerinin 2022’de başlaması beklenmekte.

Farelerde yapılan ön çalışmalar, bilim insanlarını erkekler için ilacı (hap), hormonal olmayan doğum kontrol yöntemi geliştirmeye bir daım daha yaklaştırabilir.

Araştırma Amerikan Kimya Derneği’nin toplantısında sunuldu ve farelerde, hormonal olmayan bir erkek doğrum kontrolünün hamileliği önlemede etkili olduğunu, belirgin yan etkiler üretmediğini açıkladı.

Minnesota Üniversitesi’nde araştırmacı ve yüksek lisans öğrencisi olan Abdullah Al Noman, bir basın açıklamasında “Bilim adamları on yıllardır etkili bir erkek doğum kontrol hapını geliştirmeye çalışıyorlar, ancak piyasada hala onaylanmış bir hap yok” dedi.

“Yan etkilerden kaçınmak için hormonal olmayan bir erkek doğum kontrol yöntemi geliştirmek istedik” diye devam etti.

Çalışmalar Neyi Gösteriyor?

Amerika Kimya Derneği’nde sunulan araştırma, YCT529 adı verilen hormonal olmayan erkek doğum kontrol yönteminin, fareleri yan etkiler olmadan steril hale getirebildiğini buldu. Aynı fareler daha sonra diğer fareleri YCT529 almayı bıraktıktan sonra dört ile altı hafta sonra hamile bırakabildiler.

İlacın insanlar üzerindeki denemeleri 2022’den sonra gerçekleşmesi bekleniyor ancak, uzmanlar aynı sonuçların insanlarda kesin görülemeyeceğine de dikkat çekiyorlar.

 

Erkeklerin Başvuracağı Birkaç Seçenek

Mevcut durumda erkekler için doğum kontrol seçenekleri arasında prezervatif, vasektomi ve içe boşalmadan kaçınma mevcut.

Prezervatifler her zaman etkili olmadığı gibi tek kullanımlık olduğu da bilinmekte. Vasektomi ise cerrahi bir prosedürdür ve vasektominin tersine çevrilmesi pahalı olmaktadır. Bu her zaman işe yaramayabilir.

Buna karşılık kadınlarda nakil (implant), RIA (Rahim içerisine yerleştirilen ve doğumu engelleyen kontrol cihazı), iğne, spiral ve hap dahil olmak üzere çok sayıda doğum kontrol seçeneği mevcuttur.

“Kadınlarda birçok doğum kontrol yöntemi var. Çünkü kadın üreme sisteminde yumurta salınımını veya sperm transferini engellemek için daha fazla seçenek mevcut”.

UCLA Erkek Kliniği Direktörü Dr. Jesse Mills verdiği demeçte; “Erkeklerde ya vasektomi ile spermi kaynağında kesmeniz ya da çıkış noktasını prezervatifle engellemeniz gerekmektedir” dedi.

Bir erkek doğum kontrol hapının mevcut olmamasının nedeni, yan etkilerden ve ilacı kullanma konusundaki kararsızlık sebebi sonucunda kaynaklandığını dile getiriyor.

“Asıl engel en az yan etkiye sahip bir hapı bulmak ve erkeklerin de bu hapı kullanma konusunda kararlı olmaları. Güçlü bir bağa sahip ilişkilerde erkekler bu hapı kullanmaya hazır olacaktır ve bu sonucu büyük oranda olumlu yönde etkileyecektir. Ancak doğum kontrol sorumluluğunu üstlenme konusunda erkek cinsiyeti olarak sicilimiz mükemmel değil.

Kadınlar için tüp ligasyonu (rahimdeki kan damarlarının cerrahi işleme alınması), vasektomiden çok daha az problemli olsa da cerrahi sterilizasyon prosedürlerinden geçmek için kadınlar ezici bir çoğunlukla erkeklerden daha fazla” dedi.

Kliniksel Çalışma Seçenekleri

Mevcut klinik denetlerde olan erkek doğum kontrol seçeneklerinin birçoğu, testosteron adı verilen erkek üreme hormonunu hedef almakta. Bu, depresyon, kilo alımı ve kolesterol düzeylerinde artış gibi çeşitli yan etkilere neden olabilmektedir.

Stanford’da Üroloji ve Erkek Kısırlığı Uzman Profesörü olan Dr. Michael Eisenberg, erkekler için doğum kontrol hapı oluşturmaktaki zorluğun bir kısmı üreme sisteminin doğru bölümünü hedeflemek olduğunu söylüyor.

Yaptığı açıklamada “Bir hedef bulmanız gerekiyor. Onu bir şekilde veya bir biçimde üreme sistemine özgü hale getirmek, gerçekten hedefin dışına çıkmadan herhangi bir yan etkisi olmamasını istiyorsunuz” diyor.

“Testisin (erkek yumurtalığı) kendisinin ayrıcalıklı bir bağışıklık bölgesine sahip olması gerekiyordu. Yani bunun anlamı bazen o bölgede bir ilacı özellikle hedeflemeniz zor olabilir. Testisin yerleşim şekli, vücudun sperm oluşturma için geliştirdiği yolun şekli o bölgeye edilecek müdahaleyi gerçekten sınırlamaktadır”.

“Farelerde yapılan deneylerde insanlara özgü olan birçok yan etki farelerde bazen olmamaktadır. Bu da fareler ile insanlar arasındaki farkı ortaya koymaktadır. Bu sebeple de yan etkiler konusunda kesin sorular ve cevaplar bulmak zordur. İnsanlarla ilgili olacak denemelerin neler göstereceğini görmek için sabırsızlanıyorum” diyor Mills.

[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]